6 Şubat 2019 Çarşamba

Bazı günler....

Bazı günler o kadar üzgün oluyorum ki... Özellikle de çok çalıştığım günlerde. Bugün ne yaptım diyorum. Bu arada öğretmenim. Yoran ders anlatmak değil şüphesiz. Bir projenin peşinde koşmak, hazırlık yapmak, öğrencileri organize etmek. Gün sonunda çocukları eve anlatılacak hikayelerle yolladığımı biliyorum. Bu bir parça iyi geliyor. Misal bugün ''spelling bee'' yarışması yaptık. Çok heyecanlandılar, alkışladılar. Küçük robotlar gibi benim talimatlarımla hepsi etkinlik bittikten sonra sandalyalerini kaldırıp yerine koydu. Yenilenler ağlamamak için kendini zor tuttu. Eskiden pek etkilenmezdim böyle şeylerden ama artık ben de onların  yenilgi kabul ettikleri şeyler karşısında üzülüyor ve ağlamamak ya da derin derin üzülmemek, bir kapıya bacağıyla tekme atamamak için harcadıkları enerji karşısında şaşkınlığa kapılıyorum. Yarışmayı takibi bırakıp o çabayı izleyesim geliyor. Oscarlık bir oyunculuk taşıyor içinde.

 Her ne kadar sonuçta iyi şeylere sebep olsam bile çok yorulup üzülüyorum. ve ben de bu üzüntümü saklamak çenemi kapatmak, şikayet etmemek için çok çaba sarfediyorum. Zaten özellikle böyle kurumsal yerlerde, özellikle de devlet çatısı altında, aile kurumunun bir zırh gibi korunduğu, yerlerde artık yaşı ilerlemiş bekar kadın olarak çalışıyorsan çeneni tutacaksın ki çevrendeki aileden sorumlu kadın erkek güvenlik görevlileri bu kadın da evlenememekten kafayı sıyırmış demesin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder