27 Nisan 2012 Cuma

Aşağıdaki yazıyı okurken fenalık geçirdim. Tabii tekrar yazmam demiyorum, mutlaka yine öyle hissedecek, en kallavisinden yine yazıcam; ancak şu anda böyle hissetmiyor ve de bunun tadını çıkarmak istiyorum. Misal az evvel sırgan çorbası içtim, keyfim gıcır gıcır. Birazdan kendime bir Türkk ahvesi yapıp Jane Auesten kitapları içinde kaybolmak  istiyorum. Kara deliğin de yabancısı değiliz, geldiğinde yine karaları bağlarız.
 Asıl şu güzel bahar havasının insana düşündürdüklerini yazacaktım ki şu çıktı ortaya. O değil de bu milet nasıl da hasta kendine diycektim belki de..Neyse, tüm bunlar yine başka bir yazının konusu olsun. Yazıp da sinir bozmanın alemi yok. Kendi sinirimi elbette!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder