20 Mart 2023 Pazartesi

Mobing

 Okul müdürüm tarafından mobing’e uğruyorum. Neden olduğunu bilemiyorum. Sadece bir tahminim var. Okulda bir öğretmene ambulans gelmişti ve benim dersim boştu. Bir erkek öğretmen , hocam Bengü hocaya ambulans gelmiş.Ben çekinir diye yardım edemedim, isterseniz bir bakın dedi. Gittim baktım. İdareden kimse yok kızın başında. Şaşırdım. Okula ambulans gelmesi büyük olaydır. Odadan ağlayarak çıktı. Koluna girdim. Bindirdim ambulansa gitti. Ama şaşırarak çıktım yukarı. Dedim ki arkadaşlara niye hiçkimse yoktu idareden anlamadım. Olayın aslı sonradan ortaya çıktı. Meğer bu kız müdürle odasında kavga etmiş, ardından psikolojik sıkıntıları tetiklenmiş ve ambulans çağırmış. Müdür de bu sırada ona , öğretmenler odasında söylediği bir takım şeyleri ona söylemiş. Yani ona da biri taşımış bu lafları. Sonrasında kız döndü, bana sarıldı,elinde raporu vardı. Öğretmenler odasında bulunan tüm arkadaşlara başından geçeni anlattı. O sırada Allah bilsin benim de hangi dediklerim aşağıya taşındı bilmiyorum. Mobing şekli bana selam vermemek, nöbet tutarken öğrencilere koşmayın demem, onun da arkamda gelip koşun koşun demesi. Bunu da öğrencilerimin bana getirmesi. Ve hocam şimdi koşalım mı koşmayalım mı diye sorması.Bu ilk mobingi değil. Sadece bana karşı ilk. Artık kim gelirse gelsin, benim arkam sağlam, sana istediğimi yaparım tavrının bitmesini istiyorum. Çocukluktan bir farkı yok. Beni anneme de şikayet etsen bir şey olmaz, ondan da korkmuyorum, ne yapsam anam o benim bir şey demez gibi bir şey.Bıktım usandom

11 Mart 2023 Cumartesi

Bisiklet tamircisi

 Belçikalı bir öğrencim var. Gent’te yaşıyor. Tatlı bir insan, açık. Küçük bebekleri çok sevmiyorum. Onlar doğduktan iki ay sonra işime döndüm. Aslında daha da önce dönmek istedim, diyebilen bir açıklıkta. Kadınlar bunu diyebilmeli hiç utanmadan. Okulumda bir arkadaşımla proje gezisi için 4 günlüğüne Romanya’ya gidecektik. Çocuğu bir yaşını doldurmuştu. Kendi aiesi ve vicdanından önce okuldaki anneler başlamıştı, çocuğunu nasıl bırakıp gideceksin demeye. 


Bugün Ann’la dersimiz vardı. Konu konuyu açtı ve dedi ki ‘Eşim önceden müzik yapımcısıydı’. Meraklı bir insanım ne yapayım:) hemen sordum; Emekli mi oldu? Hayır dedi,işinden bıktı. Bıraktı. Şimdi bisiklet tamircisi olmak için kursa gidiyor. Pandemi döneminde bisiklet kullanımı çok arttı; ancak tamirci çok az. Devlet hem kursa para ödüyor hem de maaş veriyor.. Ağzım böyle şeyleri çok duymama rağmen açık kaldı. Bir yandan işinden sıkılan tek insan olmadığım için sevindim. Bırakabilen insan görmek hoşuma gider. Her şeye rağmen bir yerlerde insanca yaşamın olması çok hoş. Ah dedim Türkiye ile kıyaslayamıyorum bile. Yüzüm düştü biraz. Kıskandığım için değil ama canım da sıkılıyor böyle şeylere. Ama üzülme Türkiye’de de hava çok güzel dedi.:) Kaba ve düşüncesiz biri de değil asla. Belki son cümleden onu ima etmişim gibi sanılabilir. Değil. Karşılıklı güldük. Kusura bakma dedim, bu sorular çok özele giriyor ama ben de meraklı bir insanım. O da aman boşver, özele girince daha enteresan konular çıkıyor dedi.

1 Mart 2023 Çarşamba

Yalın Tutku

 Yazacaklarımı kısacık buraya not almak istedim. Son iki haftada Annie Ernaux’un kısacık iki romanını okudum. Biri Babamın yeri, diğeri Yalın tutku. Aradığım kadın sesi meğer Annie Ernaux’muş, Direkt, dolambaçsız ama insanı saran bir edebilikle anlatıyor. Gündelik yaşamın içinde zaten varolan haliyle. Pek bir şey eklemeye gerek olmadan. Okuduğunda-tüm femistleri olduğu gibi- bundan utanmama gerek yokmuş aslında, insanlar da benzeri şeyleri yaşıyorlarmış duygusuyla. Bir kitabın yorumu elbet böyle yapılmaz ama şu yaşımda Annie Ernaux’tan da aldığım feminist kuvvetle yaşadığım hiçbir şeyden utanmak istemiyorum.Neden utanıyorum? Utandıkça da neden kendimi silikleştiriyorum? Bu kitabı tekrar okuayacağım. Utanmamayı ve iyice görünür olmayı özemsemek için.