6 Şubat 2017 Pazartesi
ne yazam?
Uzun zamandır buralara geliyorum yazılanları okuyorum sonra bir şeycikler yazmadan kapatıyorum. Okul bir noktada rutine bağlıyor. En son Fransız öğrencimle olanları yazabilirim belki... Sevdiğim bir Fransız öğrenim vardı ama adam Türkiye'nin son durumlarından dersleri bırakmak istedi. Çok umutsuzum ve yaza gitmeyi düşünüyorum.Acaba bıraksam mı falan derken( ki ders saatleri de tükenmişti tabii)... Ben de dedim ki sen bu fikirle savaşma bence,hayat kısa. Bırakıcaksan da bırak. Üstünde düşünmeye değecek birşey değil. Çünkü bir yandan da adamın başarısız oldukça konuşmakta ''Aslında benim bu dili çok da öğrenmeme gerek yok,biliyorsun''lafları içime basmaya başlamıştı. Tek kelime konuşmaya çalışmadan gramer'de gösterdiği başarıya da sahtekarca alkış tutamayacaktım. Adam benden çok memnundu. Ayrı ayrı dersler hazırlıyordum, özeniyordum. Neyse ben buna bırak yani ne düşünüyorsun, banka için karar mı alıyorsun yanee derken adam bıraktı dersleri. Bana çok çok teşekkür ederekten ve bir yemek davetini kabul etmem konusunda ısrarcı olaraktan ... Benim de adamdan şöyle bir isteğim oldu; bana bir değerlendirme yazısı yazmasını istedim. Hem ona hem de asistanına hatırlattım. Bir hafta sonra asistanı beni yemekten birkaç saat önce arayıp yemeğe gelip gelmeyeceğim konusunda bir teyit istedi ve blue Hanım, Fransız bey size bir değerlendirme yazısı yazmayacak çünkü daha önceki öğretmenleri için yazmamış. Ben o sırada o düşen suratı nasıl topladım bilemiyorum. İyi de dedim. Bu çok basit birşey. Ben her çalıştığım kişiden isterim, şu ana kadar bir problem yaşamadım. Ama ama o yapmamış ik'ya sormuşlar. Onlar da anlamamış...Öfff dedim. İiçimden mi dışımdan mı emin olamıyorum çünkü kadın ben size yardımcı olmaya çalışıyorum dedi.Neşem hevesim kaçtı. Neticede o yemeğe gitti.Adam da inanılmaz nazikti. Birşey demedim. Ne diyeyim?Zaten asistanı aracılığıyla iletişim kurmuş benle. Adama en son bu ofiste temizlikçi olmak beni mutlu ederdi ve keşke annem babam beni 14 ümde evlendirselerdi daha mutlu olurdum muhabbetimi çektim. Adamın yüzüme şaşkın bakışını ve bin beş yüz kere ciddi misin kafa mı buluyorsun diye soruşunu eklemeyi de unutmayayım. Neyse şöyle eğitimlisin böyle akıllısın diye iltifatımı aldım ama o surat o gün düştüğü yerden kaldıramadı kendini.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
sevmişsin sen bu adamı
YanıtlaSilTüm öğrencilerimi seviyorum. Zaten sevmemişsem derse devam edemiyorum:)
SilHahaaha
YanıtlaSilBen de ofis temizliğinden keyif alıyorum. Sıkılınca siliyorum yerleri. Ama gönlüm üretim bandında.
Hepsine karşı bir diye düşün. Çok da sıkma canını bence.
Bıraktım gitti... ama bazen ofiste sessiz sessiz camları silmek falan...sanki daha rahat gibi geliyor.
Silprensibini yediğimin ceo'ları. hele de fransız, ıyyy... arkasından bi bardak su dök bacım, dert etmeye değmez!
YanıtlaSilDöktüm gitti bacım...
Sil