8 Ekim 2017 Pazar

Yazmayalı epey olmuş. En son ne kadar umut dolu yazmışım; ve hemen akabinde sınav sistemişdeğişmiş. Sınav sistemi değişince sadece öğrenciye değil öğretmene de bir şeyler oluyor. Tüm bu defalarca değişen sistem içinde öğretmen de bıkıyor, yıpranıyor, kendisinden beklenti gün geçtikçe artıyor. Mesela öğrencinin sınavda başarılı olmasını milli eğitim,müdüründen tutun da öğrenci velisi bile sizden biliyor. Öğrenci başarılı olursa kendi ve ailesinden başarısızsa öğretmenden kaynaklanıyor. Şu anda getirmeye çalıtıkları sistem kesinlikle çalışmak istemediğim bir silsile. İngilizce'den açık uçlu soru getiriyoruz demek çocukları yine gramere boğun tek kelime konuşamasınlar demek. Geldiğimiz noktaya geri dönüyoruz yani. Zaten okulda o saçma sapan kitapları okutmaktan nefret ediyorum. Zaman zaman ben napıyorum diye soruyorum kendime. Ben bunu soruyorsam ne yaptığımdan emin değilsem ve önümde hiç de hoşuma gitmeyen bir sınav prosedürü varsa öğrenci naapsın?

Tüm bunların yanında okul projesi kapsamında Romanya'ya gittim. Bunla ilgili bir yazı ayrı yazıcam. Hiç sorumluluk almayan, karar vermesini hep başkasından bekleyen ama önüne verieln her işi düzenli yapan bir insan nasıl bir insandır? Çalışkan mıdır? Başarılı mıdır? Böyle insanlarla içiçeyim de epey bir zamandır. Düşündürüyor beni.

Bu aralar hayatımın tüm sorumluluğunu bir kişiye verip keyfime bakasım var. Biliyorum öyle keyfe de bakılmaz, getirisi kadar götürüsü de olur ama belki de olmaz. Böyle kimseye güvenmeden, kendimi tamamen bırakırsam başıma da şunlar gelir demekle ömür mü geçer. Hayır kendimi tamamen bırakabileceğim biri halihazırda yok da artısını eksisini şimdiden düşünen bir kafam var.

2 yorum: