10 Eylül 2012 Pazartesi
Zaman oldu ziyan
Cumartesi günü eve dönerken metroya bindim. Gideceğim iki durak ama çevreyi kolaçan etmeden duramıyorum. Yanımda oturan adam cebinden hışırdatarak bir parça kağıt çıkarınca üstünde yazılanlara dikkat kesildim. Kağıdın üzerinde balık isimleri, miktarları ve fiyatları yazıyordu. Efendime söyliyeyim; tekir yazmışlar karşısına da fiyatı. Kağıdın en başında da şirket adı hanesinde aynen şu yazıyordu ''Zaman oldu ziyan''. Bir balıkçı şirketinin adı. Hemen cep telefonuma not aldım. Bir yandan üzerine düşünemeyecek kadar yorgunum ama vaad ettiklerini de kaçırmak işime gelmiyor. O dürtüyle hemen adamın ellerine ve yüzüne baktım anlamak için.gerçekten balıkçı olup olmadığını Hatta bir ara bu ismi kim koydu diye sormayı bile aklımdan geçirdim. Adam listeyi uzun uzun inceledikten sonra-kimbilir kaçıncı defa bakıyordu- tişörtünün cebine katlayıp koydu. Ben de adamı incelemek içindurağa gelmeden kalkıverdim. Adam güneşten açılmış sarı saçları ve güneşten iyice yanmış pembe suratını iki elinin arasına almış düşünüyordu. Rizeli bu Rizeli dedim . Havası öyleydi. Cebinden bir dakikada en az beş tane şaka çıkaracak gibi duruyordu. Öyle kanım ısındı adama. Sonra kendimce adama duyurmadan bu güzel adlı şirkete başarılar dileyip haldur huldur indim metrodan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder