Şeytanın bacağını kırıyor muyum ne? Şu cümleyi yazar yazmaz, bu da ne demek diye kendime sordum. İnsan üç bilemedin beş hediye aldı diye mi kırar şeytanın bacağını? Bilemedim. Benim ki sadece bir temenni. Yazarsam sanki gerçekleşir gibi! Öyle çorbadan işte! Yalancıktan! Bu kafada devam edelim şimdi.
Noel bana yaradı. Her gittiğim evde kekler börekler, hediyeler, kartlar. Hani Türklerin ''ölümü gör bunu yemezsen'' ısrarı var ya, işte o yabancılarda Christmas zamanı vuku buluyor. Yemezsen darılırım. Bak bu özel kek, yılda bir kez yapılır. Bir yiyen bir de yemeyen pişman! Böyle böyle derken, dersler tabii ki daha da zevkli hale gelmeye başladı.
Ben de tüm öğrencilerime birer kart yazdım. İlk önce Türkçesi sonra da İngilizce çevirisi. Sonra da bu kart işini neden daha sık yapmıyoruz diye düşündüm kendi kendime. Yıllar evvel Selma'ya atmıştım Gorlitz'den, geçen bulmuş kartı tekrar okumuş. Ne güzel yazmışsın, dedi. Bana da çok iyi geliyor eski kartları okumak. Bu sene de kime yazdıysam çok mutlu oldu. Demek ki daha fazla yazıp kart atmalı.
Bu sene benim için tuhaf bir sene oldu. Kaybı ve kazancı eşit gibi. Anladım ki bir şey olmuyorsa olmuyor. Üzülmeye, sıkılmaya kendini dövmeye gerek yok. Değiştiremiyorsun, kabullen bir anlamda. Yeni yıldan yüce bir gönül ve kabulleniş bekliyorum. Güzel bağlayamadım, ama olsun. Bu da böyle bir yazı olsun.
2013 daha güzel geçsin o zaman =)
YanıtlaSilkartlarla ilgili de postcrossing diye bir site var. şu eski mektup arkadaşlığının kartpostallı olanı gibi =)